Truva Atı ve Domuzluğun Özrü: Tarihten Günümüze İhanetlerin Aynası
Truva Atı ve Domuzluğun Özrü: Tarihten Günümüze İhanetlerin Aynası
Tarihin sahnesi, hıyanet ve hilelerin hiç eksik olmadığı bir meydandır. İnsanlığın ortak hafızasında Truva Atı, sadece bir savaş hilesi değil; dostluk perdesi altında gizlenen ihanetin sembolü olmuştur. Bugün Gazze’de, Filistin’de yaşananlar da tarihin bu ibretlik tablolarını hatırlatmaktadır.
Özür ile Aklanan Domuzluk Olmaz
İsrail Başbakanı Netanyahu’nun, Katar’a yönelik saldırı için özür dilemesi, “domuzun özrü” mesabesindedir. Çünkü özür, işlenen günahı ortadan kaldırmaz. Mazlumu katleden, masumu yakan bir zihniyetin özrü; ne masumların kanını geri getirir, ne de işlenen suçu temizler. Bu, ancak tarih önünde yeni bir utanç vesikasıdır.
Şeytanın Kardeşleri
Eski İngiltere Başbakanı Tony Blair’in adı yeniden Ortadoğu’da zikrediliyor. Oysa bu isim, Irak’ın işgalinde dökülen kanın, yıkılan şehirlerin ve yetim kalan çocukların sembolüdür. Hamas’ın ona “şeytanın kardeşi” demesi boşuna değildir. Çünkü şeytanın dostu ve kardeşi, ancak fitneyi büyütür, zulmü artırır.
Nitekim Blair’in “barış” adı altında önerilen planlarda adı geçmesi, Truva Atı misali, barışın değil yeni felaketlerin habercisidir. Hainin ortağı da haindir; Irak’ta ABD’nin yanında duranlar, bugün Gazze için sözde barış planı sunarken aynı kirli oyunu yeniden sahneye koymaktadır.
Sumud’un Duruşu
Gazze’ye insani yardım götüren Sumud Filosu, tarihte Haçlı seferlerine karşı koyan İslam donanmalarını hatırlatmaktadır. Bugün Türk, İtalyan ve İspanyol gemilerinin refakati, zalimin karşısında bir caydırıcılık göstermektedir. “Ebabil kuşları Ebrehe’nin fillerini nasıl taşlarla yere sermişse, mazlumların duası da zalimlerin gemilerini batırmaya muktedirdir.”
Hainlik Zinciri: Atina’dan Tel Aviv’e
Ortadoğu’da zulmün eline taş taşıyan sadece işgalci İsrail değildir. Yunanistan ve Güney Kıbrıs’ın istihbarat paylaşımı, tarihin şu ibretli sözünü bir kez daha doğrulamaktadır:
“Hainin ortağı da haindir.”
Tarih, kendi milletine ihanet edenlerin, dost bildiklerini de gün gelip yarı yolda bıraktığını defalarca göstermiştir.
Tarihten İbret, Bugüne Hikmet
• Roma Truva Atı ile şehri içeriden düşürmüştü.
• İngilizler Osmanlı’yı “mandater dostluk” adı altında parçalamıştı.
• Bugün ABD ve İsrail, “barış planı” adı altında Gazze’yi teslim almak istiyor.
Tarih tekerrür ediyor; fakat ibret alınmazsa tekerrür, sadece bir felaketin habercisi olur.
Sonuç: Zalimlerin Sonu
Zalimler, özürlerle, sahte planlarla, masa başı hilelerle varlıklarını sürdürmeye çalışır. Fakat her zalimin bir sonu vardır. Firavun’un denizde boğulduğu gibi, Nemrut’un sineğe mağlup olduğu gibi, Ebrehe’nin fillerinin Ebabil taşlarıyla yerle bir olduğu gibi…
Bugün Netanyahu’nun, Blair’in, Trump’ın ve onların safında yer alanların sonu da farklı olmayacaktır. Çünkü tarih, mazlumların sabrıyla yazılır, zalimlerin hilesiyle değil.
“Zalimler için yaşasın cehennem!” sözü, dün olduğu gibi bugün de adaletin en veciz hükmüdür.
Hazırlayan: Mehmet Özçelik – www.tesbitler.com